durmus dilekci, mimar, architects, dilekci architects, dilekci mimarlık

Yapı Endüstri Merkezi’nde “Sürdürülebilir Yapılar ve iklimlendirme” konulu konferansta konuşmacı olarak yer aldı.. Kasım 2011

Sektördeki mesleki iletişim ortamı kalitesinin yükseltilmesi ve dünya tasarım pratiği bileşenlerinin Türkiye’de de eş zamanlı olarak tartışılmasını destekleyecek ortamların yaratılmasını amaçlayan Yapı-Endüstri Merkezi’nin (YEM) Arçelik ana sponsorluğunda düzenlediği ‘Sürdürülebilir Yapılar ve İklimlendirme’ başlıklı toplantı, YEM’in Fulya’daki merkezinde gerçekleştirildi. Toplantıda sürdürülebilir mimarlık, tasarım, uygulama, mühendislik ve çevre boyutları ile masaya yatırıldı. Konferansta, yerli ve yabancı uzmanların katılımlarıyla özellikle sürdürülebilir yapılar ve bu doğrultuda üretilen teknolojilerle, ısıtma-soğutma-havalandırma ürünlerinin bu sistemlere entegrasyonuyla etkin kılınan yapı tasarım süreçleri aktarıldı.

Sürdürülebilir Yapılar ve İklimlendirmeSürdürülebilir Yapılar ve İklimlendirme

Sürdürülebilir Yapılarda Enerji, İklimlendirme ve Süreç Yönetimi

‘Sürdürülebilir Yapılar ve İklimlendirme’ toplantısının ilk bölümünü oluşturan ve moderatörlüğünü Özyeğin Üniversitesi’nden Prof. Dr. Pınar Mengüç‘ün üstlendiği ‘Sürdürülebilir Yapılarda Enerji, İklimlendirme ve Süreç Yönetimi’ panelinde, LEED uzmanı Cemil Yaman (ERKE Tasarım), mimar Durmuş Dilekçi (Uras+Dilekçi Mimarlık), makine mühendisi Tevfik Hakan Harman (Arçelik) ve mekanik danışman Bahri Türkmen, sürdürülebilir yapılarda enerji ve iklimlendirme çözümleriyle süreç yönetimi konusunda deneyimlerini paylaştılar.

Sürdürülebilir Yapılar ve İklimlendirmeDurmuş Dilekçi: Sürdürülebilirlik, mimarlar için tahrik edici bir konu

Sürdürülebilirlik üzerine düşünmenin mimarlar için ne kadar tahrik edici, cazip bir konu olduğu yorumuyla konuşmasına başlayan mimar Durmuş Dilekçi, ancak ‘yapılar’ın önemli olmakla birlikte büyük resmin sadece küçük bir parçasını oluşturduğunu söyleyerek mimari ürünün bulunduğu sokağın, kentin dinamiklerinden bağımsız düşünülemeyeceğini kaydetti. 19. yüzyıla kadar üretilen yapıların çoğunun yeşil, sürdürülebilir olarak kabul edilebileceğini aktaran Dilekçi, bu yüzyılla birlikte başlayan sanayileşmenin ve teknolojik ilerlemenin enerji kullanımı ve sürdürülebilirlik açısından inşaa faaliyetine yansımaları üzerinde durdu.
Türkiye’de sürdürülebilirliğin kutsallaştırıldığını ve ticari bir metaya dönüştüğünü belirten Dilekçi, bir mimar olarak içi bu kadar boşaltımış bir kavram üzerine konuşmakta zorlandığını söyledi ve mimarların konunun doğru anlaşılması için önemli bir rol üstlenebileceğini sözlerine ekledi.

Alıntı: http://www.yapi.com.tr/haberler/surdurulebilir-yapilar-ve-iklimlendirme_89840.html